Ekonomi politikalarındaki radikal değişikliğin etkileri her geçen gün daha da belirginleşiyor. TCMB’nin döviz rezervi, tarihi rekor seviyesine ulaştı. Cari işlemler dengesinde iyileşme sürüyor. Bozulmuş olan bütçe dengesi yeniden tesis edildi.
Program kapsamında kredi büyümesine getirilen sınırlama, enflasyonla mücadelede önemli bir araç. Ancak bu durumun yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç var. KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır. Unutmayalım ki bir ülkedeki yatırım ekosistemi KOBİ’ler üzerinde yükselir. KOBİ temelli ekosistem iyileştirildikçe, büyük ölçekli yatırımların çekilmesi mümkün hale gelir.
Finansal sıkılaşmanın, finansal dayanıklılığa zarar vermemesi en önemli beklentimizdir. Dolayısıyla finansman koşullarının makul ölçeklerde ve kademeli olarak iyileştirilmesini ihmal etmemeliyiz.
Reformların başarısı, güçlü ve rekabetçi bir yatırım ekosisteminin tesisi ile mümkün olacaktır. Bu anlamda ifade etmek gerekir ki, içinde bulunduğumuz finansal şartların ve yatırım ikliminin hızla iyileştirilmesi beklentisi içindeyiz. Bugün içinde bulunduğumuz koşulları, bu vizyonla örtüşür hale getirmemiz gerekiyor. Türk lirasının reel olarak değerlenmesi, ‘kur kaynaklı maliyet enflasyonunun’ dizginlenmesinde önemli bir işlev görüyor. Ancak kur artışlarının enflasyonla bağının kopması, ihracatımız açısından önemli bir sorun oluşturuyor. Yıllık bazda kur artışı ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşması bir alarm durumudur. Özellikle tekstil, hazır giyim, konfeksiyon gibi geleneksel ürün gruplarında yaşanan daralma ve pazar kaybı önemli seviyelere ulaştı. Dolayısıyla kur ile enflasyon arasında dengeli bir korelasyonun tesis edilmesini bekliyoruz.
Ekonomimiz, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 büyüdü. Net ihracatın büyümeye 1,3 puanla pozitif katkı vermesini olumlu buluyoruz. İhracata dayalı büyüme trendinin sağlıklı şekilde devam etmesi için en ivedi beklentimiz, kur ve enflasyon arasında zayıflayan korelasyonun sağlanmasıdır. Ayrıca, önümüzdeki süreçte KOBİ’lerin TL kredilere erişim kısıtlarının gevşetilmesi, yeni yatırımlara hız kazandıracak selektif kredi politikaları reel sektörün öncelikli ihtiyacıdır.
Dezenflasyon programını destekliyoruz. Bunun bir sonucu olarak ‘kontrollü soğuma’ sürecinde üretim ve istihdam hedeflerinin de aynı hassasiyetle gözetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yatırımlar kalemindeki ivme kaybı ve özellikle makine ve teçhizat yatırımları dikkatle takip edilmelidir.