Doğsan Tıbbi Malzeme Sanayi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Çağan Karal, “Kadının üretimdeki gücüne inanan Doğsan üretimini kadın çalışanlarına emanet ediyor…” dedi.
Doğsan Tıbbi Malzeme Sanayi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Çağan Karal ile bir söyleşi gerçekleştirdik:
Pandemi döneminde üretim önemi ön plana çıktı. Doğsan’ın ülkemize kattığı değer ile ilgili neler söylersiniz?
Senelerdir yerli üretimin önemini vurguluyorduk. Kıymetsiz bir sektör olarak görüyorlardı bizi. Pandemi döneminde üretimin de tıbbi cihazın da önemi anlaşıldı. Bu kadar söylemin, yaşananların ardından şu anda hakkettiği değeri görüyor mu derseniz, maalesef hâlâ hayır. Türkiye’de üretim yapmak başlı başına yürek istiyor. Tüm tıbbi cihaz üreticileri ve tedarikçileri olarak ödeme almadan, sabit fiyatla malzeme tedariğini durdurmadan senelerdir ayakta kalmaya çalışıyoruz. Sınırları fazlasıyla zorladık, ne kadar daha dayanabiliriz bilemiyorum. Sesli, sessiz çok çığlık attık ama olumlu cevap alamıyoruz devletimizin ilgili birimlerinden. Biz Doğsan olarak bu salgın döneminde koşullarımızı zorlayarak, gerekli önlemleri de alarak üretimi hiç durdurmadık. Hastanelerimizi malzemesiz bırakmadık.
Tüm sektörün sıkıntısı olan ödeme vadeleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ödeme vadelerinin 1 yılı geçmesi sektörü nasıl etkiliyor?
Sektör gerçekten çok zor durumda ve ödemelerle alakalı maalesef hiçbir bilgi verilmiyor. Hep birlikte bir bilinmezliğe doğru gidiyoruz. 1 yılı aşkın vadeler söz konusu. Döviz kurlarındaki yükselişler, ithalata dayalı hammadde tedariği yüzünden maliyetlerimizi aşırı yükseltiyor.
Ödeme almadan nasıl bir işletme faaliyetlerine devam edebilir? Çalışanlarının maaşlarını nasıl ödeyebilir? Devletine karşı vergi yükümlülüklerini nasıl yerine getirebilir? Bakın kârlılıktan bahsetmiyorum, hayatta kalmaktan bahsediyorum. Biz ülkemizi, halkımızı çok seven üreticileriz. Hastaların tedavi görebilmeleri için pandemi şartlarında dahi üretmeye devam ettik. Ancak böyle devam ederse birçok tıbbi cihaz firması teslimat yapamamaya başlayacak ve hastaneler malzemesiz kalacak. Sektörün bu şartlarda daha fazla dayanabileceğini düşünmüyoruz.
Yerli üretimi destekleyecek tedbirler alınıyor mu sizce?
Maalesef alınmıyor. Şöyle düşünün, dövize endeksli maliyetlerimiz olmasına rağmen malımızı Türk Lirası üzerinden satıyoruz. Vergisini zamanında ödüyoruz ve ürünlerimiz hastanelerde kullanılmaya devam ediyor. Ancak biz 1 yıldan uzun süre geçmesine rağmen ödeme alamıyoruz. Günümüz piyasasında bu kur artışlarıyla, hastanelere bu kadar uzun ve belirsiz süre vadeli malzeme vermek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Çok önemli bir sektörde üretim yapıyoruz, insan sağlığına katkıda bulunuyoruz, ancak hiçbir destek göremiyoruz. Bizim de üretme motivasyonumuz gün geçtikçe azalıyor. Artık yetkililer, bizim bu ülke ve üretim sevdamıza sahip çıksa iyi olur.
Cerrahi eğitimlere çok önem veriyorsunuz. İstanbul Ofisinizdeki ve Cerrahi derneklerle olan eğitim faaliyetlerinizden de biraz bahseder misiniz?
Diş hekimlerine, veteriner hekimlere ve tıp öğrencilerine sütür dikiş teknikleri eğitimleri düzenliyoruz. Çözüm ortağımız PraticMed firmasının kendi imal ettiği simülasyon setleri üzerinde uygulamalı olarak katılımcı sütür teknikleri eğitimi alıyorlar. Pandemi döneminde online yapılan kursları, şimdi gerekli önlemleri alarak İstanbul ofisimizde yapıyoruz. Katılımcılar mutlu, biz de onları ağırlamaktan ve eğitim desteği vermekten mutluluk duyuyoruz. Bunun yanı sıra cerrahi kongrelerde ve üniversite hastanelerinde, vasküler ve kolon-rektum cerrahilerinde anastomoz kurslarını değerli hocalarımızla birlikte düzenliyoruz. Bu kurslarda da uzmanlar anastomoz teknikleri eğitimini uygulamalı olarak alıyorlar. Bir diğer gelenekselleşen kursumuz da temel mikro cerrahi kursları. Bu kurslarda da uzman hekimler sinir ve el cerrahisi için 5 gün boyunca bol uygulamalı eğitimler alıyorlar. Kurslar haricinde de her sene Türk Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği’nde uzmanlar arasında klinik ve deneysel olarak 2 farklı kategoride yapılan yarışmada da Doğsan Bilim Ödülü’nü kazananlara takdim ediyoruz. Buradan bizim bilimsel faaliyetlere katkı sağlamamıza vesile olan tüm cerrahi derneklere ve değerli hocalarımıza çok teşekkür ediyoruz. Ne mutlu bize güvenmeleri ve bizi de yanlarında görmek istemeleri.